Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
MARADONA EFSANESİ
|
"İki rüyam var, ilki dünya kupasında oynamak, ve ikincisi şampiyon olmak".
Böyle bir hayalle başlamış Maradona futbol yaşamına ama yaşamında istediği iki dileğini gerçekleştirmekle kalmamış futbol tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır.FİFA tarafından yüzyılın futbolcusu seçilen Maradona her futbolseverin gönlünde ayrı bir yer edinmiştir..Napoli Kulübü bile , ünlü futbolcunun adını ölümsüzleştirmek adına 10 numaralı formayı takımdan çıkartmış ve bu numaralı formanın yalnızca eski futbolcusu Maradona'ya ait olduğu kayıtlara geçmiştir. Maradona ardında böyle bir isim ve ünvan bırakmıştır. Şimdilerde kokain ve ve benzeri suçlarla gündeme gelsede o halen bir futbol efsanesi olarak tarihe geçmiştir. |
|
DİEGO ARMANDO MARADONA'NIN HAYATI
"İki rüyam var,ilki dünya kupasında oynamak, ve ikincisi şampiyon olmak".
Maradona, Lanus'ta 30 ekim 1960' ta dünyaya geldi. Daha sonraları Fiorita'da yaşamını sürdürdü. Dona Tota Don Diego büyük bir fedakarlıkla mükemmel 3 erkek ve 5 kız yani 8 çocuk yetiştirdi.
Maradona'ya, 3. yaşgününde kuzeni Beto Zarate bir football topu hediye eder. (Görenler onun uykuda iken topu sıkıca kucakladığını söyler.) |
|
Diego 9 yaşlarında iken mahalle takımında oynamaya başlar. Çocukluk arkadaşlarından biride Cebollitas of Argentina'da oynayan Goyo Carrizo ...
Goyo Carrizo bir gün antrenörüne , futbol ahlakında çok iyi bilinen birşeyi doğal yeteneği olan insanları keşfetmek olduğunu , ve çocukluğundan beri Diego'yu tanıgını nasıl oynadığını gördüğünü söyler... Bunun üzerine Franncis Cornejo ondan Maradona'yı yanına getirmesini rica eder.
|
|
Yıllar sonra şu yorumu yapan ise Cornejo olacaktır " İki veya üç kez topa dokunuşu olağanüstü birisinin önümde olduğunu anlamama yeterli oldu."
Antrenör şoke olmuştu, derhal Diego'nun evine ailesiyle konuşmaya gider ve kimlik bilgilerine kadar tanır. İçinden o an şu geçer " Anlamıştım ...O bir cüceydi!"
Aynı gün Ailesini ikna eder ve takibi günlerde Diego Cebollitas'a girmiştir...Ve böyle bir takımdan gelip dünya futboluna damgasını vurmuştur. |
|
MARADONA'NIN İTİRAFLARI
|
USLANMAZ ÇOCUK
Futbol tarihine adını yazdıran Maradona'ın çocukluğu sefalet içinde geçmiş. Suyu akmayan ve elektiriği dahi olmayan bir gecekonduda dünyaya gelen Maradona 8 kardeşin en çılgını ve her zaman ki gibi en yaramazı olup sürekli konuşur ve kavga çıkarırmış. Futbolada yansıyan bu kişiliğinin temelleri daha çocukluk günlerinde atılmış.
Ama futbol dendiğinde kendisinden geçermiş. Futbol onun için herşeymiş. Maradona sahadaki bu hırçın futbolun temellerinin daha çocukluk yıllarında atıldığını ve kenar mahallelerde sefalet içinde kalabalık bir ailede yaşam mücadelesi vermesinin onun kişiliğinde önemli bir etken olduğunu dile getiriyor. |
|
EVET KOKAİN KULLANIRIM AMA DOPİNG ASLA
Kokain kulladığımı her zaman kabul ederim ama hiçbir zaman maçlarda dopig yapmamışımdır.Hatta iki kez doping yaptığım için uzaklaştırılmışımdır.Yargıcın karşısına çıktığımda cezama razı olduğumu ama dopingi kabul etmediğimi söylediğim kabul görmedi.
DOPİNG OLAYI İTALYANLARIN OYUNUDUR Doping olayı tamamen Antonio Matarrese'nin (İtalya Futbol Federasyonu Başkanı) oyunudur. Çünkü Arjantin 1990 kupasında İtalyanların önünü kesmiş ve İtalyanları milyonlardan mahrum etmiştir.Bu yüzden ben doping olayını tamamen Matarrese'nin oyunu olarak görüyorum. |
|
TANRININ DEĞİL DİEGONUN ELİ
Maradona, 1986 Meksika Dünya Kupası'nda kupayı kazanan Arjantin takımının kaptanıdır.Arjantin finalde Almanya ile kaşılaşıp Almanya'yı yener ama bundan daha önemlisi çeyrek finalde İngiltere ile yaptığı maçtır.."Bu maçın bizler için ayrı bir önemi vardı .Çünkü İngiltere ve Arjantin'i karşı karşıya getiren Falkland savaşının anıları çok tazeydi. Maça çıkmadan önce maçın iki ülke arasında geçmişte yaşanan kötü olayların üzerine örtülecek bir perde gibi olduğunu ve bu maçın bir dostluk maçı olduğu şeklinde açıklamalarda bulunuyorduk. Halbuki hiçbirimiz bu duygularla maça çıkmadık.
Hepimiz kinimizi maçı kazanma yönünde harcadık çünkü maç bir kupa maçı değil bir onur ve intikam maçıydı. Ben maçta iki gol atmıştım ve attığım golden birini resmen elimle atmıştım ama bu an hakemim gözünden kaçmıştı. O dönemde golü ‘‘Tanrı'nın eli’’ diye açıklamıştım. Ne Tanrı'sı yahu! Diego'nun eliydi !
Tanrı'nın eli ha... Fotoğrafçılar bile ne olduğunu görememişti. Bu resimde |
|
NEFRET ETTİKLERİM
PAPA: Ben Papa'yla da tanıştım, çünkü ünlüyüm. Düş kırıcıydı. Anneme bir tespih verdi, Claudia'ya bir tespih verdi, ona verdi, şuna verdi, sonra benim sıram gelince İtalyanca olarak ‘‘Seninki özel’’ dedi. Sinirlenmeye başlamıştım. Annemden tespihini istedim, baktım, benimkiyle aynıydı! Papa'ya doğru yürüdüm, sordum: ‘‘Afedersiniz Papa Hazretleri, benimkiyle anneminki arasındaki fark ne?’’ Bana baktı, sırtıma vurdu, gülümsedi, yürümeye devam ettik. Saygısızlık, sırtıma vurdu, gülümsedi, o kadar!
MONACO PRENSİ ALBERT
Monte Carlo'da beni davet ettiği yemeğin parasını bana ödetti! Erken kalkması gerektiğini söyleyip gitti!Onun için kendisini hiç sevmem.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 12658 ziyaretçi (16209 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|